Sahibinden motosiklet alırken nelere dikkat etmeli...
Aslında bilgisayarın başına oturduğumda bir merhaba yazısı yazmak ile, bilgilendirici bir şeyler yazmak arasında kaldım. Yazdıklarımı okuyunca da anlayacaksınız ki aynen öyle arada kalmış bir yazı oldu. İnternet, Hürriyet, 2Teker derken, şimdi de kendimi Sahibinden.com sayfasında buldum. Aslına bakarsanız bumerang misalli, internette doğan Rüzgarın Kızı internete geri döndü gibi oldu.
Ama çok yıl geçmiş aradan, köprünün altından çok su geçince pek çok şey değişiyor. Ben nedense hayatımdaki değişikliklere kolay alışan biri değilim. Neyse, gelelim bu ilk yazımızın olayına. Kendinize bir motosiklet almak, kaskı kafanıza taktığınız anda bu dünyadan uzaklaşmak, şehrin keşmekeşinde biraz nefes almak, üzerine oturduğunuzda kendinizi cesur, özel ve bir mücadelenin içinde hissetmek ya da arkadaşlarınıza, eşe dosta, tanıdık tanımadık herkese hava atmak, caka satmak istediğinizi düşünelim. Hava-caka olayına kimse alınıp darılmasın bu işin doğasında var zaten, ‘Hayır ben motorumu asla bu hislerle almam diyen ucundan da olsa yalan söylüyor demektir. Dedim ya motor kullanmanın doğasında kendini özel hissetmek vardır.
2.el motosikletler nerede bulunur?
Evet motor alma kararınız bütçesel anlamda da vücut bulduğunda işin en zor kısmı doğru motoru bulmak. Sıfır mı? İkinci el mi? Bu günkü yazımızda motosiklet sevdalısı kahramanımız ikinci el bir motosiklet almaya karar vermiş olsun. Peki nerde bulunur bu ikinci el motosikletler? (Aslında saçma oldu, tam da onların olduğu yerdeyiz şu anda.) İkinci el motosikletler, günde 3-5 tane gazetelerin seri ilanlarında, 5-10 tane motosiklet bayilerinden ikinci el satışı da yapanlarda, bol miktarda da internette vardır. Karar verdiğiniz marka ve modeli bu kaynaklardan, eşe dosta haber salaraktan buldunuz diyelim? Tercihen sahibinin başında sizinle muhatap olabileceği bir motosikletle ilgilenmenizi öneririm. Peki ne menem bir hayat yaşamıştır bu alet acaba? Başına neler gelmiş olabilir? Sahibinin bana söylemediği, gizlediği, ilerde bana dert olabilecek rahatsızlıkları var mıdır? Ciddi bir kaza atlatmış mıdır? Hor kullanılmış mıdır? Gibi bir dolu soruya yanıt bulmak için sahibinin gözlerinin karşınızda olması çok önemli!
Ciddi durmak faydalı
Peki sahip de motor da tam karşınızda duruyor diyelim, birinci kural hiçbir şey bilmeseniz bile ‘Abi ben teknik durumlardan pek anlamam, nedir motorun durumu?’ gibi cümleler asla kurmayın! Bilakis 10 numara, makine mühendisliğinden motor yarışçılığına geçmiş bir şahsı canlandırmanızda hiçbir sakınca yok. Bunun için tek yapmanız gereken, motoru, motordan çok anlıyor edası ile, çok konuşmadan incelemek ve bu inceleme sırasında konuşmadan yüz ifadeleri ile sanki bir şey görmüş de anlamış gibi ‘hıııı.’ Gibi yorumlarla oyunculuğu güçlendirmek. Ciddi durmak önemli. Gerçekten motordan hiç anlamıyorsanız bile bir takım küçük ipuçlarından yararlanarak motor hakkında sağlıklı bir fikir edinebilirsiniz.
İpuçlarını yakalayın!
Nedir bu ipuçları? Mesela ‘Kaç km usta bu motor? Ha dur yazıyo burada 12.375km. E iyiymiş.’ Km sayacına her zaman inanmayın! Küçük bir telin çekilmesi ile yapılan onbinlerce km o sayaçta yer almayabilir. Motorun yaşını öğrenmek için motorun elcik ve ayaklıklarına dikkatli bakın. 10binlerdeki bir motorun, elcik ve ayaklıkları çok yıpranmış olmamalı. Elcik plastiklerinde kullanımdan doğan parlamalar, ayaklıklarda büyük yıpranmalar var ise sayaç size yalan söylüyor demektir.
Motorun sesini dinleyin!
Motoru ilk çalıştırırken, marş motorunun sesine dikkat edin. Böyle acıklı acıklı sıyrılmalar, oraya ait olmayan ciyaklamalar duyuyorsanız, birkaç ay içinde basmaktan emekliye ayrılacak bir marş motoru ile karşı karşıyasınız demektir. Motor rölantide çalışırken, yanına yaklaşıp kulak kabartın. Hislerinize güvenerek dinleyin. Sağlıklı bir motordan gelen sesler, oldukça düzenli, mekanik ve kendi içinde ahenkli olmalıdır. Kötü bir orkestranın çalmaya çalıştığı ama ritim kaçırıp, yanlış tonlar bastığı bir melodi ise duyduğunuz, motorda bir sorun olabilir demektir.
Lastik hizası jilet gibi olmalı!
Motorun çalıştığı anda bir miktar duman atması normaldir ancak çalışma esnasında devam eden bir duman durumu sizi bozar. Sonra motorun kazalı olup olmadığını, bazı küçük detaylardan fark edebilirsiniz. Motorun deposu, karenajları gibi parçaların şasiye bağlantığı noktalara dikkatlice bakın. Bir takım ezilme, bükülme, ya da sökülüp takıldığına dair derin darbeler arayın. Yoksa gülümseyebilirsiniz. Bir diğer önemli nokta da lastik hizaları. Buna bakmak biraz meşakatli ama yapmakta fayda var. İlk olarak motoru sahibinden dimdik tutmasını isteyip, gidonu da düzeltip, tam karşısına geçip, lastik seviyesine eğilip, jilet gibi bir görüntü arayın. Lastikler aynı hizada ve yere tamamen dik mi duruyor? Sağa ya da sola kaymalar, çarpıklıklar o motordan depar atarak uzaklaşmayı gerektirir. İkinci olarak motorun üzerinde otururken, ön lastiğin bir de yukardan görüntüsüne, yere olan dikliğine ve düzlüğüne bakmalısınız. Motorun şasisindeki hasarlar asla göz yumulmayacak hasarlardır bunu sakın unutmayın.
Gelelim sahibine sorulacak diğer sorulara? Makinenin hangi servise götürüldüğünü mutlaka öğrenin ve servisten de makine ile ilgili bilgi alın. Ruhsatla ilgili bir problem olup olmadığını, motorun herhangi bir borcu olup olmadığını mutlaka öğrenin.
Aaaa vallaha başlarken hiç bitmeyecek gibi gelmişti yazı hemencecik de bitmiş vallaha. Bir sonraki yazıda buluşmak üzere…
Ayşe Şule BİLGİÇ/RÜZGARIN KIZI
kaynak : http://www.sahibinden.com |